Moldova, Doğu Avrupa’nın gizli kalmış güzelliklerinden biri. Çok fazla turistin rotasında olmasa da, bu ülke beni her yönüyle kendine hayran bıraktı. Moldova’ya ilk kez gittiğimde, doğallığı, sakinliği ve samimi halkıyla karşılaştım. Eğer sen de kalabalık ve turist akınından uzak bir tatil arıyorsan, Moldova kesinlikle seni hayal kırıklığına uğratmayacak.
Kişinev: Moldova’nın Kalbi
Moldova seyahatimde ilk durağım başkent Kişinev oldu. Şehir, Doğu Avrupa’nın en yeşil başkentlerinden biri olarak bilinir. Gerçekten de burada gezerken geniş parklar ve yemyeşil alanlar her adımda seni karşılar. Kişinev’de beni en çok etkileyen yerlerden biri Stefan cel Mare Parkı oldu. Parkın tam ortasında oturup kahvemi yudumlarken, etrafımdaki huzuru içime çektim. Kişinev, Moldova’nın modern yüzünü gösteren yerlerden biri olsa da, sakinliği ve doğallığı asla kaybetmemiş bir şehir.
Bir diğer önemli nokta ise Ulusal Tarih Müzesi. Moldova’nın tarihine dair birçok detayı öğrenmek istiyorsan, bu müze seni oldukça tatmin edecektir. Tarihi sevmeyen biri olsan bile, müzenin yapısı ve sunduğu detaylar seni içine çekecektir.
Orheiul Vechi: Tarihi Bir Harikalar Diyarı
Kişinev’den sonraki durağım ise Orheiul Vechi oldu. Moldova’nın en önemli tarihi bölgelerinden biri burası. Buraya vardığımda, eski bir manastır kompleksinin kayalara oyulmuş olduğunu görmek beni hayrete düşürdü. Manzara o kadar etkileyici ki, sanki zaman içinde bir yolculuğa çıkmışsın gibi hissediyorsun. Eğer sen de benim gibi tarihe meraklıysan, bu bölgeyi mutlaka ziyaret etmelisin. İnan bana, burası Moldova’nın en büyüleyici yerlerinden biri.
Burada bir günümü tamamen yürüyerek geçirdim. Özellikle manastırın olduğu bölgede, dağların arasından yürüyüp manzarayı izlemek, Moldova’da geçirdiğim en huzurlu anlardan biriydi. Eğer doğa ve tarih senin de ilgini çekiyorsa, bu yer tam sana göre.
Moldova’nın Şarap Bağları
Moldova, aynı zamanda şarap üretimiyle de ünlüdür. Hatta bazıları Moldova’nın dünyanın en eski şarap üreticilerinden biri olduğunu söyler. Bu yüzden Moldova seyahatinde şarap bağlarını ziyaret etmek, listenin en üst sıralarında olmalı. Ben Cricova Şarap Mahzenleri’ni gezme şansı buldum ve hayatımda gördüğüm en etkileyici şarap mahzenlerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yerin altına kazılmış devasa tünellerin içinde dolaşırken, şarap yapımının binlerce yıllık tarihini görmek gerçekten büyüleyiciydi.
Yerinde olsam, Moldova’ya gelmişken bu bağları gezmeden dönmezdim. Şarap tadım etkinliklerine katılabilir, hatta sevdiklerin için birkaç şişe alıp eve dönebilirsin. Moldova’nın bu yönü, ülkenin ne kadar köklü bir kültüre sahip olduğunu gözler önüne seriyor.
Tiraspol: Zamanın Durduğu Şehir
Moldova sınırları içinde yer alan Transdinyester Bölgesi, aslında Moldova’dan bağımsız bir bölge. Ancak burada hayat adeta Sovyet döneminde durmuş gibi. Tiraspol, bu bölgenin başkenti ve beni en çok etkileyen şehirlerden biri oldu. Şehirde yürürken, Sovyet dönemine ait birçok bina ve anıt görmek mümkün. Burası adeta bir açık hava müzesi gibi.
Tiraspol’de gezerken kendimi zamanda geriye gitmiş gibi hissettim. İnsanlar burada oldukça misafirperver ve nazik. Eğer eski Sovyet kültürüne meraklıysan, Tiraspol kesinlikle seni büyüleyecek bir yer. Fakat bu bölgenin kendine has bazı kuralları ve kontrol noktaları olduğunu unutmamak gerekiyor. Pasaport kontrolü gibi formalitelerle karşılaşman mümkün, ama kesinlikle gitmeye değer.
Moldova’da Ne Yemeli?
Moldova mutfağı, özellikle yerel malzemelere dayanan çok lezzetli ve doyurucu yemekleriyle tanınır. Benim en sevdiğim yemeklerden biri mamaliga oldu. Bu, mısır unundan yapılan bir tür lapa ve genellikle et ya da peynirle servis edilir. İlk başta sade ve basit görünebilir ama inan bana, yedikçe bağımlılık yapıyor.
Bir diğer favorim ise placinta adı verilen börek. İçine peynir, et ya da patates konularak yapılan bu börek, Moldova’nın en bilinen sokak lezzetlerinden biri. Sokaklarda gezerken mutlaka bir köşede bu nefis böreklere rastlarsın ve açlığını kolayca bastırabilirsin. Moldova’da yemek kültürü, tam anlamıyla lezzetli ve doyurucu bir deneyim sunuyor.
Moldova’ya Gitmeden Önce Bilmen Gerekenler
- Dil engeli: Moldova’da resmi dil Romence olsa da, Rusça da çok yaygın olarak konuşuluyor. Büyük şehirlerde İngilizce bilen insanlarla karşılaşman olası, ama birkaç Romence kelime öğrenmek her zaman işe yarar.
- Para birimi: Moldova’nın para birimi Moldovan Leu’dur (MDL). Euro ya da Dolar’ı kolayca Leu’ya çevirebilirsin. Ancak ülkede kredi kartı kullanımı yaygın değil, bu yüzden yanına bir miktar nakit almakta fayda var.
- Ulaşım: Moldova küçük bir ülke, bu yüzden ulaşım genellikle kolay ve hızlı. Şehirler arası otobüs ve minibüsler oldukça uygun fiyatlı. Kişinev’den ülkenin diğer bölgelerine ulaşmak çok kolay, bu yüzden seyahatin sırasında ulaşım konusunda sorun yaşamazsın.
- Güvenlik: Moldova genel olarak güvenli bir ülke. Ancak, özellikle Transdinyester Bölgesi’ne giderken dikkatli olman gerekiyor. Bölge Moldova’dan bağımsız olduğu için bazı zorluklarla karşılaşabilirsin, ama genel olarak güvenlik konusunda büyük bir sıkıntı yok.
Moldova: Sakin ve Huzurlu Bir Tatil İçin İdeal
Sonuç olarak, Moldova, keşfedilmeyi bekleyen sakin ve huzurlu bir ülke. Eğer kalabalık ve popüler turist destinasyonlarından sıkıldıysan, Moldova sana dinginliğiyle ilaç gibi gelecektir. Doğası, tarihi ve kültürüyle seni büyüleyecek olan bu ülke, keşfetmek için seni bekliyor. Benim önerim, Moldova’yı bir sonraki seyahat planına mutlaka eklemen. İnan bana, pişman olmayacaksın.